Hakkımda

Fotoğrafım
2001 yılında Gaziantep üniversitesinde doğa konusunda eğitimleri başladı. Üniversite bünyesinde ilk defa Gaziantep Üniversitesi Çevre Topluluğunu kurdu. Topluluk bünyesinde Türkiye’nin birçok yerinde doğayla ilgili eğitim çalışmalarına katıldı. Gaziantep genelinde doğa koruma projelerini gerçekleştirdi.Kuş gözlem topluğunun temellerini atılmasında yardımcı oldu. İki yıl kadar Başkan yardımcılığı görevinde bulundu. Doğaya ve tabiata daha yakın olmak ve tanımak amacıyla Türkiye Dağcılık Federasyondan bir dizi eğitimler alarak, konusunda eğitmenlikler görevinde bulundu, halende lisanslı olarak faaliyetlere katılmakta ve görev almakta. Üniversite bünyesinde 1 yıl yamaç paraşütü eğitimi aldı, 2002 yılında Türk Hava Kurumu Eskişehir İNÖNÜ paraşüt okulundan T-10B Paraşüt sertifikası aldı. Bazı aralıklı zamanlarda Atlas dergisinde staj niteliğinde bulunup, Yeşil Atlas sayfası için çalışmalarda bulundu. Üniversite yıllarında Fotoğrafçılık’ da Siyah- Beyaz TAB eğitimi alarak, üniversite bünyesinde sergilere katıldı. Doğa Fotoğrafçılığıyla uğraşmaya devam ediyor. Doğa koruma çalışmalarına aktif olarak Doğa Derneğinde ve Doğa Kültür ve Yaşam Derneğinde sürdürüyor.

31 Aralık 2011 Cumartesi

ŞANLIURFA BOZKIRLARI ALTIN DEĞERİNDEDİR.

Herkes deniz kıyısından ılık rüzgarlar eşliğinde ufuk çizgisine bakmayı sever ve hayallere dalar! O mavi sadelik ve boşluk içimizi huzur ile doldurur, hep aynı film karesi aklımızda yer alır.

İşte Şanlıurfa bozkırları da ucu bucağı olmayan mavi denizler gibidir.  Farkı tek renk mavi ağırlıklı olmayıp, zamanına göre yeşil ve sarı renklerle süslenmesidir. Tabi birde dikkatli bakınca içerisinde ceylanları, sırtlanları, çöl varanlarını ve kuşları görmek mümkündür.

Hala çok fazla kabul görülmese de, renginden ve sadeliğinden dolayı çam ağaçlarıyla ağaçlandırılmak istense de Şanlıurfa’nın denizleri bozkırlarıdır. Bozkırların üvey çocuklarıdır çam ağaçları. Biz ise ısrarla dikmeye zorla kabul ettirmeye çalışıyoruz bu ağaçları.      

Sebebi her zaman doğa denilince büyük, yeşil, sık ağaçlı ormanlar olarak düşünülmüştür. Fakat bilinenin aksine bozkırlarda  bilinen canlıların dışında çok farklı nadir türler yaşamaktadır. 1.5 metre boyunda dev kertenkeleler, sadece belgesellerde aslanlara kafa tutan sırtlanlar, kanatları 2 metre uzunluğa erişen  akbabalar ve daha bir çoğu.  

Bu türlerin bilinmemesinin nedeni ise bozkır denizlerinde yaşadıklarından dolayı çok iyi kamufle (gizlenme) özellikleri olmaları ve bazılarının sadece geceleri dışarı çıkmalarıdır. Aslında  çöl diye adlandırdığımız bozkırlara biraz daha dikkatli bakabilirsek bu saklanmış nadir canlı çeşitliliğini görmemiz mümkündür. Bu da sanırım bakmakla görmek arasındaki farktır.

Bozkırda Güzledir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder