Herkes deniz kıyısından ılık rüzgarlar eşliğinde ufuk çizgisine bakmayı sever ve hayallere dalar! O mavi sadelik ve boşluk içimizi huzur ile doldurur, hep aynı film karesi aklımızda yer alır.
İşte Şanlıurfa bozkırları da ucu bucağı olmayan mavi denizler gibidir. Farkı tek renk mavi ağırlıklı olmayıp, zamanına göre yeşil ve sarı renklerle süslenmesidir. Tabi birde dikkatli bakınca içerisinde ceylanları, sırtlanları, çöl varanlarını ve kuşları görmek mümkündür.
Hala çok fazla kabul görülmese de, renginden ve sadeliğinden dolayı çam ağaçlarıyla ağaçlandırılmak istense de Şanlıurfa’nın denizleri bozkırlarıdır. Bozkırların üvey çocuklarıdır çam ağaçları. Biz ise ısrarla dikmeye zorla kabul ettirmeye çalışıyoruz bu ağaçları.
Sebebi her zaman doğa denilince büyük, yeşil, sık ağaçlı ormanlar olarak düşünülmüştür. Fakat bilinenin aksine bozkırlarda bilinen canlıların dışında çok farklı nadir türler yaşamaktadır. 1.5 metre boyunda dev kertenkeleler, sadece belgesellerde aslanlara kafa tutan sırtlanlar, kanatları 2 metre uzunluğa erişen akbabalar ve daha bir çoğu.
Bu türlerin bilinmemesinin nedeni ise bozkır denizlerinde yaşadıklarından dolayı çok iyi kamufle (gizlenme) özellikleri olmaları ve bazılarının sadece geceleri dışarı çıkmalarıdır. Aslında çöl diye adlandırdığımız bozkırlara biraz daha dikkatli bakabilirsek bu saklanmış nadir canlı çeşitliliğini görmemiz mümkündür. Bu da sanırım bakmakla görmek arasındaki farktır.
Bozkırda Güzledir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder