Kaldırım kenarlarındaki veya lüks mağazalardaki duvar tablolarında pınarların doğduğu resimler vardır. Her zaman dik kayalıklar arasında, keşfedilmesi çok zor gibi gözüken, saklı cennetlerin olduğu yerler görüntüsünü verir. Aslında resimler gerçeği yansıtmaktadırlar; genelde pınar yani suyun özü, kaynağı dediğimiz noktalar büyük kayalıkların koridorlara benzeyen başlangıç noktalarından doğarlar. Birçoğumuz o resim karesinde, kayalardan oluşmuş duvarların arasında olmak isteriz. Bu devasal kayalık duvarlara kanyon adı verilir
Fırat nehri tüm ülke boyunca en görkemli kanyonlarını Şanlıurfa’da oluşturmaktadır. Suyun kayaları binlerce yıl içerisinde aşındırmasıyla oluşan kanyonlar, sürekli değişen adeta canlı oluşumlardır. Kaya parçalarının zaman içerisinde küçük kırıntılar halinde ufalanmasıyla kanyonların görüntüsü zaman içerisinde değişmeye devam etmektedir.
Bu kanyonlar doğal yaşam için benzersiz bir sığınaktır. Birçok yırtıcı hayvan için ulaşılması zor olduğundan kuş türleri bu alanlarda güven içinde yuvalayabilir. Dik kayalıklar bitkiler içinde oldukça güvenli alanlardır.
Şanlıurfa sınırlarında kayalık alanların en büyük özelliği bozkır yani yarı çöl alanların bir olması ve geçiş oluşturmasıdır. Bu sebeple hem bozkırda hem de kayalık alanlarda yaşayan canlıları görmek mümkündür. Özellikle Şanlıurfa’nın Birecik, Halfeti bölgelerinde bu alanları gezebilir içerisine saklanmış canlıları rahatsız etmeden görebilirisiniz.
Her bir kanyon gezintisi kişinin ruhuna ve iç dünyasına yapılan derin bir yolculuk gibidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder