Şanlıurfa’nın bozkırları Avrupa ölçeğinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizin en nadir doğal değerlerini bu sebeple bünyesinde barındırmaktadır. Şanlıurfa bozkırlarında yüz yıllardır birçok canlı türü yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir. Ama Urfalılar için en değerlisi ve önemlisi Ceylanlar olmuştur. Ceylanların yeri ayrı tutulmuş; türkülerinde, motiflerinde ve hikayelerin de ayrı bir yeri olmuştur. Hz İbrahim (as)’den, Şanlıurfa’nın türkülerine, bakır işlemeciliğinden, motiflere ve desenlerde hayat bulmaya devam etmektedir. Her Urfalının gurbet de söylediği veya dinlediği ilk şarkı sanırım “ Urfa dağlarında gezer bir ceylandır”.
Urfa’nın ceylanları ülkemizde yaşayan iki tür ceylandan birisidir( Gazella subgotturosa).
Diğeri ise son yıllarda tekrardan bulunan Amanos dağlarındaki ( Gazella gazella)’ dır.
Urfa’nın ceylanları, narin yapılıdır. Dişileri boynuzsuz; erkekleri yukarı ve geriye kıvrık siyah boynuzlara sahiptir. Zayıf yapılı, ince bacaklı, güzel ve iri gözlü hayvanlardır. Renkleri açık kiremit kahverengiden koyu krem sarısına kadar değişir. Alınları ve gözlerinin arkası açık renklidir.
Bu narin canlıların günümüzdeki en büyük tehditleri ise yanlış ağaçlandırmadır. Özellikle Şanlıurfa’nın ceylanlarının doğal ortamları bozkır alanlardır. Bu alanların ağaçlarla doldurulmak istenmesi bu tür ve diğer bozkır türleri (Sırtlan, Çöl Varanı, Keklik, Tavşan vs. ) için büyük tehdit oluşturmakta ve yaşam alanlarını yok etmektedir.
Diğer bir tehlike ise bölgemizde çoğalan yasa dışı avcılıktır. Bunun için ise yetkililer ve yerel halk duyarlılık göstermekte olup son yıllarda bu tehlike azalma göstermektedir. Bu sayede efsanevi ceylanların sayıları çoğalmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder